Masum mu, tehlike mi? Uzmanlar uyardı: Çocuklarda karın ağrısına dikkat!

Karın ağrısı, çocukların hem acil hem gündüz polikliniklerine en sık başvuru nedenlerinden biri. Ancak her ağrı ciddi bir hastalığın habercisi değil. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Nevzat Aykut Bayrak, stres, okul kaygısı ve yanlış beslenmenin çocuklarda karın ağrısını tetikleyebileceğini ve doğru tanının önemini vurguladı.

Doç. Dr. Bayrak, “Çocuk gastroenteroloji polikliniklerine başvuran her 10 çocuktan 4’ü karın ağrısı nedeniyle geliyor, acillerde de en sık yakınmalardan biri. Çoğu zaman neden fonksiyonel, bazen de organik olabiliyor” dedi.

FONKSİYONEL Mİ, ORGANİK Mİ? TANI ÇOK ÖNEMLİ

Karın ağrısının nedenlerini ayırt etmenin kritik olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bayrak, “Fonksiyonel karın ağrısı uydurma değil, beynin ve bağırsakların birlikte verdiği gerçek bir tepkidir. Çocuklarda bağırsaklar ikinci beyin olarak adlandırılır. Beyin ve bağırsak arasındaki sinir ağı, stres ve duygusal yüklenmelerden doğrudan etkilenir. Bu durum uzun sürerse gerçekten çocuğun dokuları da zarar görebilir. Okul kaygısı, sınav stresi, aile içi durumlar gibi psikolojik etkenler de ağrıyı tetikleyebilir. Yani, çocuğun karnı değil, bazen duyguları ağrır” diye konuştu.

BESLENME ALIŞKANLIKLARI KARIN AĞRISINI ETKİLİYOR

Süreçle ilgili önemli uyarılarda bulunan Doç. Dr. Bayrak, “Abur cubur ve paketli gıdalar, çikolata, cips, gazlı içecekler karın ağrısını tetikleyebilir,  sebze ve liften fakir beslenme ise kabızlığı artırarak tabloyu ağırlaştırabilir. Beslenmeye dikkat etmek şart. Karın ağrısı çocuğu gece uykudan uyandırıyorsa, oyununu bırakmasına yol açıyorsa, kusma, dışkıda kan görülüyorsa veya çocuk yeterli büyümüyorsa söz konusuysa mutlaka detaylı araştırılmalı. Bunlar altta yatan ciddi hastalıkların habercisi olabilir” ifadelerini kullandı.

TEDAVİ VE ÖNLEM

Doç. Dr. Bayrak uyarılarını söyle tamamladı:

  • “Fonksiyonel karın ağrılarında tedavinin amacı ağrıyı tamamen yok etmek değil, çocuğun yaşam kalitesini arttırmaktır.
  • Tedavide en güçlü ilaç sabır, anlayış ve güven duygusudur. Çocuğun kaygısını azaltmak, doğru ve düzenli yaşam tarzını desteklemek çoğu zaman en etkili tedavidir.
  • Altta yatan bir hastalık varsa, nedenine yönelik tedavi ve beslenme düzenlemeleri uygulanmalı. Uyku düzeni, beslenme ve yaşam şekli değişiklikleri ile kaygı yönetimi bu süreçte kritik.
  • Her karın ağrısında bir hastalık aramak yerine, öncelikle çocuğumuzun hikâyesini dinlemek unutulmamalı”
KAYNAK: HABER7