Uzmanlardan “felaket turizmi” uyarısı: Acının ticareti olmaz

– Birleşik Krallık’ta bulunan Central Lancashire Üniversitesi Karanlık Turizm Araştırmaları Enstitüsü Kurucusu Dr. Philip Stone:

“Karanlık turizm alanlarını ziyaret edenler için etik tüketim büyük önem taşıyor çünkü ölüler kendilerini savunamaz. Karanlık turizmde ölüler, bizi kendi mücadelelerimiz, hatalarımız veya talihsizliklerimiz hakkında düşündürebilir. Ancak ölüleri anmak ile onları ticarileştirmek arasındaki sınır giderek belirsizleşiyor”

– “Karanlık turizmde fiziksel olarak bir cenazeyle karşılaşmasak da hayatını kaybedenlerin turistik hale getirilmiş hikayeleriyle karşılaşırız. Bu hikayeler, ziyaretçilerin kendi ölümlülüklerini sorgulamalarına aracı olabilir”

Son yıllarda daha fazla tartışma konusu olan felaket turizmi, ziyaret edilen bölgelerde özçekim yapılması, ziyaretin eğlenceye dönüşmesi gibi durumlarla yerel halk tarafından da sıkça eleştirilerin hedefi oluyor.

İlk kez 1996’da Birleşik Krallık’taki Glasgow Caledonian Üniversitesinde akademisyenler John Lennon ve Malcolm Foley tarafından ortaya atılan karanlık turizm kavramı, ölüm, trajedi, tarihi acılar ve felaketlerle bağlantılı mekanları ziyaret etme eğilimini ifade ediyor. Felaket turizmi ise özellikle afetlerin veya insani krizlerin yaşandığı bölgelere yapılan ziyaretleri kapsıyor.

Son zamanlarda Türkiye’de de afet bölgelerine yapılan ziyaretler, etik sınırları zorlayan tartışmalara neden oldu. Bu ziyaretlerin empati kurma amacıyla mı yoksa acıyı tüketilebilir bir nesneye dönüştürme niyetiyle mi yapıldığı sorusu gündeme taşındı.

Uzmanlar, bu ziyaretlerin acıyı bir “meta” haline getirdiğini ve trajedilerin eğlence unsuruna dönüşerek derinleşebileceği uyarısında bulunuyor.

– “KARANLIK TURİZM, YÖNETİMSEL İKİLEMLER, AHLAKİ VE SİYASİ AÇMAZLARLA DOLUDUR”

Birleşik Krallık’taki Central Lancashire Üniversitesi Karanlık Turizm Araştırmaları Enstitüsü Kurucusu ve İcra Direktörü Dr. Philip Stone AA muhabirine yazılı değerlendirmede bulunarak, karanlık turizmi ve felaket turizminin etik boyutlarını ele aldı.

Stone, felaket turizminin ekonomik hedeflerinin önemli riskler barındırdığını söyleyerek, “Karanlık turizm, müzeler, sergiler, anıtlar ve turistik cazibe merkezleri aracılığıyla önemli kayıplarımızı ziyaretçi ekonomileri içinde tasvir eder ve anar. Aynı zamanda çağdaş turist deneyimi için trajedileri, felaketleri ve bunların beraberinde getirdiği ‘mirası’ temsil eder. Karanlık turizm rotalarını ziyaret ettiğimizde aslında başkalarını değil, kendimizi gördüğümüzü ve geçmişte yaşanan olaylarla biz karşılaşsaydık nasıl tepki vereceğimizi düşündürüz.” ifadelerini kullandı.

Karanlık turizmin çağdaş turist deneyimi için trajedileri ve felaketleri temsil ettiğini belirten Stone, “Karanlık turizm tartışmalı hafıza, hafızalaştırma ve ziyaretçi deneyimi ile bağlantılı. Bu haliyle karanlık turizm, yönetimsel ikilemler, ahlaki ve siyasi açmazlarla doludur. Ölülerin konaklarını, trajedinin ya da felaketin yaşandığı yerleri gezdiğimiz için etik açıdan sorunludur. Karanlık turizmde cesetle asla karşılaşmasak da ölmüş olanların turistikleştirilmiş anlatılarıyla karşılaşırız ve ölüler kendi ölümlülük duygumuza aracılık edebilir.” yorumunda bulundu.

Stone, bu tür turistik noktaların insanlara bir tür rahatlama hissi sunduğunu, bir anlamda başkalarının yaşadığı talihsizliklerden duyulan gizli bir memnuniyet olan “schadenfreude” hissini beraberinde getirdiğini söyledi.

Karanlık turizmin etik açmazlarla giderek daha fazla iç içe geçtiğini aktaran Stone, şöyle devam etti:

“Karanlık turizm alanlarını ziyaret edenler için etik tüketim büyük önem taşıyor çünkü ölüler kendilerini savunamaz. Karanlık turizmde ölüler, bizi kendi mücadelelerimiz, hatalarımız veya talihsizliklerimiz hakkında düşündürebilir. Ancak ölüleri anmak ile onları ticarileştirmek arasındaki sınır giderek belirsizleşiyor.”

Stone, “İronik bir şekilde, dünyamız giderek daha hızlı dönerken karanlık turizm ölüme ve ölülere odaklanıyor. Ancak belki de bize en çok yaşam ve hayatta kalmak hakkında şeyler anlatıyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

FELAKET TURİZMİ TARTIŞMALARI

Dr. Philip Stone tarafından 2012’de Birleşik Krallık’ta bulunan Central Lancashire Üniversitesinde kurulan Karanlık Turizm Araştırmaları Enstitüsü, karanlık turizmin toplum ve kültürdeki çok boyutlu etkilerini inceleyen dünyanın ilk araştırma merkezi olarak öne çıkıyor. Enstitü, bu tür tartışmalı ziyaret noktalarının, müzelerin ve turistik alanların yönetimiyle ilgili konuları ele alıyor.

Felaket turizmi, etik boyutlarıyla tartışılmaya devam ediyor. Özellikle yerel halk, travmanın izlerini hala taşırken bölgeye gelen ziyaretçilerin duyarsız tavırlarını saygısızlık olarak algılayabiliyor.

Ziyaretçilerin trajedinin etkilerini yerinde görme isteği veya afet bölgelerinde çekilen fotoğrafları sosyal medyada paylaşma arzusu, bu tür turizmin ana motivasyonları arasında yer alıyor. Ancak felaketin hemen ardından acıların taze olduğu dönemlerde yapılan bu ziyaretler, etik açıdan tartışmalı bulunuyor.

Auschwitz Toplama Kampı, Hiroşima, Çernobil, Berlin Duvarı, 11 Eylül Anıtı ve Pompeii gibi karanlık turizm bölgelerinde etik kurallara dikkat edilmesi gerektiği kabul edilirken, afetin ardından yaşanan kargaşa sırasında yapılan ziyaretler ahlaki olarak sorgulanıyor. Uzmanlar, felaket bölgelerine yapılan ziyaretlerin ahlaki sınırlarının ziyaretçilerin amacına bağlı olarak değiştiğini vurguluyor.

Yardım faaliyetlerine katılmak veya dayanışma göstermek amacıyla yapılan ziyaretler anlamlı kabul edilirken, trajediyi turistik bir deneyim olarak tüketmek, felaket turizminin en büyük etik sorununu oluşturuyor.

Özellikle afet bölgelerinde poz veren veya yıkıntılar arasında fotoğraf çeken kişiler, acıyı metalaştırarak felaketin gerçekliğini tüketilebilir bir deneyime dönüştürmekle eleştiriliyor.

Bu nedenle, felaket turizminin etik sınırlarının yeniden değerlendirilmesi ve ziyaretçilerin daha hassas davranması gerektiği belirtiliyor.

Related Posts

DMM: Özgür Özel’e saldıran kişinin GBT’sinin silindiği iddiaları doğru değil

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Özgür Özel’e saldıran ve daha önce kasten cinayetten hüküm giyen S.T.’nin GBT’si silinmiş’ şeklindeki iddialar doğru değildir” denildi.

Colani, ilk kez Avrupa yolunda: Yarın Fransa Cumhurbaşkanı Macron tarafından kabul edilecek

Barajdaki halk nöbetinin sona erdiği açıklandı. SDG, Tişrin’i Şam yönetimine bırakıyor

BM’den dikkat çeken insani gelişmişlik raporu: Dünya son 35 yılın en düşük seviyesinde

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yayımlanan “Bir Tercih Meselesi: Yapay Zeka Çağında İnsanlar ve İhtimaller” başlıklı 2025 İnsani Gelişme Raporu, küresel insani gelişmedeki ilerlemenin son 35 yılın en düşük seviyesine gerilediğini ortaya koydu. Rapora göre Türkiye, “çok yüksek insani gelişme” kategorisindeki konumunu korudu.

Saat verildi: Erdoğan, Devlet Bahçeli’yi ziyaret edecek

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saat 18.00’de MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret edecek.

Romanya’da istifa eden Başbakan Ciolacu’nun yerine İçişleri Bakanı getirildi

Romanya’da Başbakan Marcel Ciolacu’nun istifası sonrasında geçici başbakanlık görevine Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Catalin Predoiu getirildi. Geçici Cumhurbaşkanı Ilie Bolojan, Ciolacu’nun istifasının ardından Predoiu’yu bu göreve atadı.

Cezaevinden izinli çıkmıştı cesedi derede bulundu!

Denizli’de açık cezaevinden izne çıktıktan sonra geri dönmeyen Yılmaz Kayık, dere yatağında ölü bulundu. Kayık’ın uyuşturucu etkisiyle suya düşerek boğulmuş olabileceği değerlendiriliyor.