Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Meclis Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamaları şu şekilde:
“Türkiye artık yüksek gelirli ülkeler ligine girmeye hazırlanan bir ülkedir. Bu yeni aşama niteliksel bir değişimin yeni bir kalkınma hamlesinin başlangıcıdır. Bu yolculuk Türkiye yüzyılı rotasında büyük bir dönüşüm hamlesidir. 2026 yılı Orta Vadeli Programı’mızın en kritik yılıdır. 2026 bütçesi yapısal dönüşümü hızlandıracak bir anlayışla huzurlarınıza getirilmiştir.
Gıda ve enerjide arz güvenliğini artıracak politikalar ve yeni bir sosyal konut hamlesini başlatmaya yönelik çalışmalar bütçemizde karşılık bulmuştur.
‘2026 YILI ÜLKEMİZDE ZİRVELER YILI OLACAKTIR’
Dış politikada milli hak ve menfaatlerimizi merkeze almaya, Türkiye’nin küresel etkinliğini daha da artırmaya devam edeceğiz. Türk Devletleri Zirvesinden Antalya Diplomasi Forumu’na 2026 yılı ülkemizde zirveler yılı olacaktır.
2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifimizi yüce Meclis’imizin takdirine arz ediyoruz. Dünya tarihi bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Her alan köklü bir değişim süreci yaşıyor. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi hızla değişiyor. G7 ülkelerinin küresel ekonomideki ağırlığı belirgin şekilde düşerken gelişmekte olan ülkelerin payı artmaktadır. Büyük güç kayması jeopolitik alanda da yeni bir gerilim hattı oluşturmaktadır.
Güçlü liderlik ve istikrarlı yönetim yapımız Türkiye Cumhuriyet olarak küresel dönüşümü doğru bir şekilde okuduğumuzu göstermektedir. Dünyanın yeni şartlarında 2026 yılı bütçemiz güven ve istikrarı pekiştiren, ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığını artıran, temel politika araçlarından biri olarak öne çıkmaktadır.

“FİNANSMAN KOŞULLARININ DAHA DESTEKLEYİCİ BOYUTLARA ULAŞMASI BEKLİYORUZ”
2025 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyrinde yüksek faiz ortamı, zayıf yatırım iştahı, artan politika belirsizlikleri sınırlayıcı etki yapmıştır. Küresel enflasyon görünümüne baktığımızda 2023 yılında baz etkisiyle küresel enflasyonda belirgin bir düşüş kaydedilmiştir. 2024 yılında iş gücü piyasalarındaki sıkılık, ücret artışlarının hizmet maaliyetlerini yukarı çekmesi küresel enflasyonu katı tutmuş, enflasyon hedeflenen düzeylerin üzerinde kalarak yüzde 5.8 olarak gerçekleşmiştir. IMF tahminine göre 2025’te küresel enflasyonun yüzde 4.2’ye, 2026 yılında ise yüzde 3.7’ye gerilemesi beklenmektedir. 2026 yılına ilişkin küresel görünüme dair belirsizlikler devam etmekle birlikte ticaret ortaklarımızda daha güçlü büyümenin öne çıkması, artan enflasyonist baskılayarak rağmen para politikalarında normalleşme adımlarıyla finansman koşullarının daha destekleyici boyutlara ulaşması beklenmektedir.
2026 yılında dış koşulların bir önceki yıla göre daha destekleyici görünüm sergileyeceğini, dezenflasyon sürecimize ve yatırım istihdam üretim ve ihracat hedeflerimize nispi olarak daha fazla katkı sağlayacağını değerlendirmekteyiz.”
KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİRİMİZ 15 BİN DOLARI AŞTI
2024 yılı yüzde 3.3’lük büyüme ile tamamlanmıştır. 2024 yılında kişi başı milli gelirimiz 15 bin doları aşmıştır. 2025 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla GSYH’nın dolar cinsinden yıllıklandırılmış büyüklüğü 1 trilyon 538 milyar dolar düzeyine yükselmiştir.
Yıllıklandırılmış kişi başı milli gelirin 17 bin dolara çıktığı görülmektedir.

‘AVRUPA’NIN 4’ÜNCÜ BÜYÜK EKONOMİSİ OLMAYI BEKLİYORUZ’
Ülkemizin küresel ekonomi ile bütünleşmesi kararlılıkla sürdürülmektedir. 2024 yılı itibarıyla nominal dolar bazında Türkiye 17’inci büyük ekonomi, satın alma gücü paritesinde 12’inci büyük ekonomi durumundadır. Tahminlerin gerçekleşmesi halinde nominal bazda Türkiye ekonomisi dünyanın 16’ncısı, satın alma gücü paritesine göre ise 11’inci büyük ekonomisi olacaktır. Avrupa’da İtalya’nın ekonomik hacmini geçerek Avrupa’nın 4’üncü büyük ekonomisi olmayı bekliyoruz.

TÜRKİYE 21 ÇEYREKTİR KESİNTİSİZ BÜYÜYOR
Büyüme performansımız 21 çeyrektir kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. Enflasyon ile mücadele ettiğimi dönemde istikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmemiz son derece kıymetlidir. 2025’nının üçüncü çeyrek büyümesi ile ekonomimizde dengeli büyüme kompozisyonu korunmuştur.
2025 yılı üçüncü çeyreğinde sanayi sektörü yüzde 6.5 oranında, inşaat dahil hizmetler sektörü ise yüzde 4.6 oranında büyüme kaydetmiştir. Bu yıl hem don hem zirai kuraklık yaşadığımız bir yıl oldu. Tarım sektöründe ise negatif yüzde 12.7 büyüme görmüş durumdayız.
2025 yılı için OVP’de yüzde 3.3 olarak öngörülen büyüme hedefimizin mevcut görünüm altında korunabilir olduğu bu hedef ilişkin risklerin dengeli seyrettiği değerlendirilmektedir. Orta vadede ise daha güçlü ve istikrarlı büyüme oranlarına ulaşılması öngörülmektedir.
İŞSİZLİK 30 AYDIR TEK HANEDE
Ekim ayında mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 8.5 düzeyinde gerçekleşmiş ve son 30 aydır tek haneli seviyelerinde seyrini sürdürmüştür. 2025 yılı işsizlik oranını OVP’de öngörülen yüzde 8.5 düzeyinin bir miktar altında gerçekleşebileceği değerlendirilmektedir. OVP’de işsizlik oranının 2028 yılına kadar kademeli düşerek yüzde 7.8 seviyesine gerilemesi beklenmektedir.

ENFLASYON HEDEFİ HAKKINDA
Kasım 2025 itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 31.1 düzeyine kadar gerilemiştir. Temel mal enflasyonunda çok daha belirgin düşüşle bu oran yüzde 18.6 olmuştur. Önceliğimiz nettir. Bütüncül bir yaklaşımla para, maliye, gelirler politikalarıyla dezenflasyonu kararlılıkla sürdüreceğiz. 2026 yılında enflasyonun yüzde 20’nin altındaki seviyeye inmesini, fiyatlama davranışlarındaki yapışkanlığın kırılmasını, 2027 yılında enflasyonun tek haneli seviyelere düşürülmesini hedefliyoruz. Sosyal konut ve gıda başta olmak üzere arz yönlü politikalarla enflasyonla mücadeleyi sürdüreceğiz.
İHRACAT HEDEFİ HAKKINDA
Toplam mal ve hizmet ihracatımızın bu yıl 390 milyar doların üzerinde olacağı belirginleşmiş durumdadır. Dış ticaret performansımızı önümüzdeki dönemde daha üst seviyelere taşımayı amaçlıyoruz. Ticaret ortaklarımızın büyümesi bu yıl yüzde 2.3 oranında beklenmektedir. Önümüzdeki 3 yılda ticaret ortaklarımızda büyümenin yüzde 2.5 oranında yukarı yönlü olması ihracatımızı destekleyecektir.