Suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın, lüks bir villa ile otomobil hediye ettiği öne sürülen Ankara eski Başsavcısı, Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman hakkındaki iddiaları yalanladı.
“SOYLU’YA BİR OPERASYON OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Halk TV’den Seyhan Avşar’a konuşan Kocaman, Kaplan ile bir kez restoranda görüştüğünü belirterek Kaplan’ın gözaltına alınmasının Süleyman Soylu’ya yönelik bir operasyon olduğunu söyledi. Kocaman yaptığı açıklamada “Baştan itibaren burada bir operasyon var. Burada Süleyman Soylu’ya bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Soruşturmanın da bir usulü var. Emniyet’in bu tarzına şaşırdım. Bu yapılanlar birilerinin hoşuna gidebilir. Ama burası bir hukuk devleti. Bugün ona yarın başkasına bu uygulamalar kabul edilemez. Duygularla hareket edemeyiz” ifadelerini kullandı.
“VARLIKLI BİR AİLENİN ÇOCUĞUYUM”
Kaplan’ın kendisine villa ve lüks bir otomobil hediye ettiği iddiaları hakkında da konuşan Kocaman, “28-30 yıllık bürokratım. Savcılık stajıma başlarken iki dairem ve Audi marka aracım vardı. Babam uluslararası TIR firması olan birisi. Varlıklı bir ailenin çocuğuyum. Kaldı ki bir şeye ihtiyacım olsa da bu işlere girmem. Oturduğum evi 2020’de iki taksitle aldım. Ben hukukçuyum ezbere işlere girmem. Ayhan Bora Kaplan’a bir mülakat yapmışlar. Bu adam bir şeyler söylemiş ve Emniyet’ten birileri bunu basına servis etmiş. Ben 3 yıl olmuş Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ayrılalı. 3 yılın sonunda böyle bir şey atılıyor ortaya. Ben hiçbir yere bağlı olmayan, samimi şekilde FETÖ ile mücadele eden bir isimim. Bu süreçte birilerinin canını yaktık herhalde. Yıllar sonra da olsa intikam almaya çalışıyorlar” dedi.
“YANIM GELİP ‘EMNİYET ÇOK ÜSTÜME GELİYOR’ DEDİ”
Ayhan Bora Kaplan ile tanışıp tanışmadığı sorusuna da yanıt veren Kocaman, “Bir gün bir ortamda yemekteydik. Bir takım arkadaşlarım dediler ki, ‘Ayhan Bora Kaplan diye biri var. Emniyet haksız yere peşinde. Kendisini güvende hissetmiyor. Size bir şey arz etmek istiyor’ dediler. O sırada yemekteydik. Başka isimler de vardı. Ben de ‘gelsin’ dedim. Geldi. ‘Emniyet çok üstüme geliyor. Benim yanlış bir işim yok. Sürekli mekanlarım basılıyor’ dedi. Ben de kendisine, ‘burası hukuk devleti hakkında delil varsa ne gerekiyorsa onu yaparız. Delil yoksa gerekeni yaparız’ dedim. Olay bundan ibaret. Hayatımda birkaç dakika görmüşümdür” ifadelerini kullandı.